Tapu iptali ve tescil işlemleri

Tapu iptali ve tescil işlemleri

 

KONU                 : TAPU İPTALİ VE TESCİL  

DOSYA NO        : YARGITAY 8.H.D 2016/12480 E , 2018/2048 K , 13.02.2018   T

KARAR               :

 

Davacı … vekili, evlilik birliği içinde tarafların ortak gelirleri ile arsa alınıp üzerine beş katlı bina

yapılarak tapuda bu taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, tarafların fiilen on yıldan fazla süredir

ayrı olup davacının Türkiye’de davalının ise yurtdışında yaşadığını, evliliğin kayden devam ettiğini,

taşınmazdaki dairelerin ve dükkanların davacı tarafından kiraya verilmesine davalı tarafça engel

olunduğunu ve kira gelirlerinin tamamının davalı tarafından alındığını, davacının ise emekli maaşı ile

geçinmeye çalıştığını izah ederek taraflar arasında mal ayrılığı rejimine geçilmesini ve taşınmazın 1/2

hissesinin davacı adına tescilini talep etmiştir.

 

Davalı … vekili, ortada henüz bir boşanma davası bulunmadığını, tarafların evli olduklarını, davalının

uzun yıllar yurt dışında çalısması ile arsayı satın alıp üzerine binayı insa ettirdiğini, davacının hiçbir

katkısı olmadıgını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

 

Mahkemece, taraflar arasında evliliğin halen sürdüğü, edinilmiş mallara katılma rejiminde esler ayni

mal talep edemeyeceklerini ve yasadan doğan alacak hakkı bulunduğunu, öte yandan TMK’nun 206

maddesinde de haklı bir sebebinin varlığı halinde eslerden birinin istemi üzerine mal rejiminin mal

ayrımına dönüşmesine karar verileceği hüküm altına alındığını, ancak davacı tarafından dosyaya

haklı bir neden sunulmadığını, özellikle Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında eslerin edinilmiş

mallara katılma rejiminde ayni mal talebine iliskin istemin reddine karar verilmesi gerektiği, esin ancak bir alacak hakkı oldugunun açıkça belirtildiğini, bu nedenle tapu iptali ile 1/2’sinin davacı adına

tesciline iliskin davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini

belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK 206.

maddesi uyarınca olağanüstü mal rejimine geçiş ve mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal ve tescil

isteğine iliskindir. TMK 206. maddesinde haklı bir sebep varsa hakimin, eşlerden birinin istemi

üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.

 

Mahkemece; yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamının hüküm

kurmaya elverişli olmadıgı anlaşılmaktadır. Davacı taraf; dava ve cevaba cevap dilekçelerinde 1986

yılında esindende katkı alarak kendi parası ile satın aldığı ve inşaatını yaptıgı taşınmazın tapusunun

davalı adına tescil edildiğini, yine davacı tarafından 1994 yılından itibaren arsa üzerine insa edilen

taşınmazın inşaat bedelleri ödendiğini, tarafların uzun yıllardır ayrı yasadıklarını, dava konusu

taşınmazdaki dükkanların ve dairelerin kira gelirlerinin davalı tarafından alındığını açıklayarak mal

ayrılığı rejimine geçilmesini ve davacının büyük emeklerle çalısmasının karşılığı olarak aldığı ve insa

ettirdiği bu taşınmazın 1/2 tapu kaydının davacı adına tescilini talep etmiştir. Dosya kapsamı

incelendiğinde davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenmesine rağmen; davacının talebinin, özellikle

TMK 206/4 bendindeki ” Diğer esin, istemde bulunan ese malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık

malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,” koşulların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği

ayrıntısı ile sorulup tutanağa geçirilmeyerek karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

Mahkemece yapılacak is, davacı tanıkları yeniden usulüne uygun sekilde dinleyerek tanıklardan

davacı tarafın iddia ettigi hususların ayrıntılı olarak sorulup belirlenmeye çalışılması, 1965 yılında

evlenen tarafların uzun yıllardan beri ayrı ülkelerde yasıyor oldukları ve TMK 206 maddesindeki haklı

sebeplerin örnekleme yoluyla sayıldığı gözetilerek davacı tarafın ilk talebi olan mal ayrılığı rejimine

geçiş hakkında öncelikle karar verilmesi, olusacak kanaate göre de tasfiye istegi hakkında olumlu

olumsuz bir karar verilmesidir. Mahkemece, yazılı sekilde eksik araştırma ve inceleme hüküm tesisi

bozma nedeni yapılmıştır.

 

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları

yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile

HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte

bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık ücretinin davalıdan

alınarak Yargıtay duruşmasında Avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca

HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karsı 15 gün

içinde karar düzeltme isteginde bulunulabileceğine, pesin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

13.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

  • 0800-123456 (24/7 Support Line)
  • info@example.com
  • 6701 Democracy Blvd, Suite 300, USA