Kiralananın tahliyesi istemi işlemleri
KONU : KİRALANANIN TAHLİYESİ
DOSYA NO : YARGITAY 8.H.D 2017/5528 E , 2018/9995 K ,27.03.2018 T
KARAR :
Dava; kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın
tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 27.maddesi uyarınca davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki
dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve
ispat hakkını da içermektedir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında
re’sen dikkate alınmalıdır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun ” Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat ” başlıklı
16.maddesinde; ” Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı
konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır. “, 20. maddesinde “13, 14, 16, 17 ve 18’inci
maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini
belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan
yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını
kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten
kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve
tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle:
19/3/2003-4829/4 mad.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17
ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten
itibaren on beş gün sonra yapılmış sayılır. “hükmü yer almaktadır. Bu madde ile, tebliğ memurunun
adrese gittiğinde, muhatabın orada olmaması halinde tebliğ memurunun muhatabın bulunmama
sebebini araştırması, bulunmama sebebinin muvakkat ayrılmaya dayandığını tespit etmesi halinde bu
hususların mazbataya yazılarak belgelemesi gerektiği düzenlenmiştir. Muhatabın geçici bir süre için
tebliğ adresinde bulunmadığının tespit edilmesi halinde Tebligat Kanunu’nun 20. maddesi
doğrultusunda işlem yapmalıdır.
Muhatabın geçici olarak başka yere gitmesi halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması
gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29.maddesinde; “21,
22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere
gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını,
beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda
bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler,
tebliğ evrakını kabule mecburdurlar.
Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ
memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar
heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim
ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır.
Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 21, 22, 23, 25, 26 ve 27’nci
maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren
on beş gün sonra yapılmış sayılır. “hükmü öngörülmüştür.
Burada Yönetmeliğin 29.maddesi, tebliğ memuruna, ilgilinin hangi sebeple adresten geçici olarak
ayrıldığını “tahkik etme ” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru yaptıgı tahkikatın sonucunu
Tebligat Kanunu’nun 23/7 maddesi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirttiği
üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu sekilde, yapılan islemin usulüne uygun olup olmadıgı hakim
tarafından denetlenebilir.
Somut olayda, dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren davetiyenin tebliği işleminde ; muhatabın
yurt dışında olduğu belirtilerek tebligat, kim olduğu belirtilmeden …adlı kisiye bırakılmış olup
muhatabın geçici olarak mı yurtdışında bulunduğu tahkik ve teşvik edilmemiştir. Bu nedenle davalıya
yapılan tebligat usulsüzdür.Taraf teşkili kamu düzeninden olup davalının HMK madde 27 gereği
hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğurur. Taraf teşkili saglanmadan esas hakkında karar
verilmesi nedeniyle verilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün IIK’nın
- ve 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi
uyarınca BOZULMASINA, taraflarca IIK’nın 366/3 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının
tebliğinden itibaren ilama karsı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği, peşin alınan
harcın istek halinde iadesine, 27.03.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.